16 Şubat 2016 Salı

1

DİŞİ KEDİLERDE PYOMETRA

               Pyometra, rahim duvarının kalınlaşması ve rahim içinde enfekte (iltihaplı) sıvı toplanmasıdır. Çok fazla belirtisi olmadığı için zor farkedilen ve sinsice ilerleyen bir hastalıktır. Genellikle kızgınlık dönemi sırasında veya sorasında ortaya çıkar. Kızgınlık döneminde rahim duvarı kalınlaşarak kendini gebeliğe hazırlar. Bu sırada östrojen ve progesteron seviyesi yükseldiği için rahim enfeksiyonlara karşı savunmasız duruma gelir. Kızgınlık döneminde rahim ağzı açık olduğu için bakterilerin kolayca yerleşmesine neden olur. Kızgınlık dönemi bittikten sonra rahim ağzının kapanmasıyla içeride kalan bakteriler ürer, rahim duvarları kalınlaşır ve sıvıyla dolmaya başlar.
                Pyometranın açık ve kapalı olmak üzere iki türü vardır. Açık pyometrada rahim ağzı açık olur ve kedinin genital bölgesinden dışarı iltihaplı sıvı akar. Kapalı pyometrada ise iltihaplı sıvı içerde kaldığı için belirti vermez, rahim içerisinde birikir ve farkedilmezse enfeksiyon kana karışabilir veya rahim yırtılarak kedi şok tablosuna girer.     

                Geçen yıl pamuğu aşı için veterinere götürdüğümüzde veterinerimiz muayenede tesadüfen rahmin şiş ve sert olduğunu farketti. Hiç çiftleşmediği için hamile olma ihtimali de yoktu. Pyometra teşhisi kondu ve tek tedavisinin kısırlaştırmak olduğunu söyledi. Baya strese girdik tabii ki. İlk defa anestezi alacak ve ilk defa ameliyat olacaktı. Ne kadar beklersek o kadar riskli olacağı için hemen ameliyat ettirdik. Pamuk içinde bizim içinde zor bir süreçti. Şehir dışında olduğumuz için ve evde iki kedi daha olduğu için her ihtimale karşı ameliyat sonrası iki gün veterinerde kaldı. sık sık yanına ziyarete gittik. Ama o iki gün pamuk için epey stresliydi. İlk gün ameliyattan sonra anestezinin etkisinde olduğu için pek bir şey anlamamıştı. Ama ikinci gün kendine geldiğinde yanında bizi göremediği için strese girmiş veterinerin verdiği hiç bir mamayı kabul etmemiş. Yaş mamanın bile yüzüne bakmamış. Yanına gittiğimizde bizi gördüğü anda hemen yemeğe saldırmıştı. J çok şükür ki sıkıntısız bir şekilde atlattık. Kısırlaştırma sonrası pamuğun huylarında da epey değişiklik oldu. O hırçın kız gitti yerine uysal, kucak delisi bir kız geldi. J   

12 Mart 2015 Perşembe

0

KEDİNİZ MAMA SEÇİYOR MU?

Kediler genel itibariyle mamaya hayır demez. Fakat bazı kediler çeşitli nedenlerden dolayı mama yemek istemeyebilir.
Kediler yemek konusunda çok önceden seçici damgasını yemiş olsalarda ben kedilerimin ne yediklerine özen gösteren canlılar olarak görüyorum. Bir kedi koyup gittiğiniz mamayı yemek istemiyorsa mutlaka bir nedeni vardır. Bu konu çok hassastır. Sadece mamayı sevmedi olarak düşünüp mamayı değiştirmede çözüm aramayın ve onun ilgisini çekecek mamalara yönelmeyin çünkü kediler şekerli gıdaları çok severler.Mama üreticileri kedilerin şekeri çok sevdiğini bildikleri için ürünlerinde bolca şeker takviyesinde bulunabilirler. Bu durum kedilerin ömürlerini kısaltmaktan başka bir şey  yapmaz ve ilerleyen zamanlarda böbrek ve karaciğer fonksiyonlarda sıkıntı çıkabilir. Bunun yerine kedilerinize zararı olmayacak ürünler vermenizi tavsiye ederim. Mamayı alırken içeriğine bakmayı sakın unutmayın. Özellikle pirinç, mısır, şeker oranlarının yüksek olduğu mamalardan kaçının. Marka vererek sizleri yönlendirmek istemiyorum fakat bu konuda acemi olanlara ne tür mama verecekleri konusunda yardımcı olmak isterim. Sitemdeki (kedidelileri.blogspot.com.tr) iletişim formundan sorularınızı gönderebilirsiniz. Mamayı değiştirme çözüm olabilir fakat bunu çok sık yaparsınız kediniz her defasında daha iyi bir mama ile karşılacağını umar ve sonu hüsranla da sonuçlanabilir bu eğilimlerinizin. Bunun yerine güvendiğiniz bir markanın ürün çeşitliliğinden fasılalarla değişiklik yaparak kedinizin hayallerini yıkmayarak onu mutlu edebilirsiniz :).
Bazı kedi sahipleri ve veterinerler tarafından katiyen  mama dışında bir şeyle beslemeyin diye uyarı almış olabilirsiniz. Bu uyarıları dikkate almayın. Kedilerinize haftada 1-2 kez mama dışında dışardan takviye uygulamanızda bir sakınca görmüyorum. Eşimin mesleğinden dolayı tayin görerek gördüğüm illerde  veteriner hekimlerden de pekiştirdirdiğim bilgiler doğrultusunda sürekli mama ile beslemek de kedileriniz metabolizmasını bozabilir. Fakat vereceğiniz takviyeler et, tavuk, sakatatları ise mutlaka haşlayarak verin. Bunun dışında yumurta sarısı onlar için doğal proteindir. Bazı kediler yoğurda bayılır. Bazıları ise somon ve ton balığı parçalarına. Kızarmış et, ızgara, sucuk, salam, sosis, baharatlı, şekerli ürünler kesinlikle önermem. Tabi arada içeriği zengin ve sağlıklı ödül mamaları onlar için mutluluk kaynağı olabilir. Kedilerinizi ödül maması dışında yaş mama ile de hafta da bir büyük ödül olarak mutlu edebilirsiniz. Son olarak evde birden fazla kedi besleyenlere küçük bir önerim var. Mutlaka mama kabınız kedi sayınızla orantılı olsun. Kediler rekabeti sevmez :). Mama kabı demişken bazı kediler bıyıklarının mama kabının kenarlarına değmesinden hoşlanmaz. Mama kabınızın ölçüsünü kedinize göre ayarların.

6 Mart 2015 Cuma

0

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

  • Kediler çok uykucudur ama yarasalar ve keseli sıçanlar daha uykucudur. Bu hayvanlar günün ortalama 20 saatini uyuyarak geçirir.
  • Kedilerin gözlerindeki yansıtıcı tabaka 'Tapetum Lucidum' diye anılır ve bu terim Latince'de parlak halı anlamına gelir
  • Kedilerin nefes alıp verirken mırıldayabildiğini biliyor muydunuz? Bu bizim asla başaramayacağımız bir şeydir. Nefes alıp verirken bir yandan da kedi mırıltısı gibi titreşimli bir ses çıkarmayı deneyin. Olmuyor, değil mi? :)
  • Kedilerin kalbi insanların kalbine oranla tam iki kat daha hızlı atar. dakikada 155 kez.
  • Leonarda Da vinci, Charles Dickens, Ernest Hemingway, Abraham Lincoln, Winston Churcill, Isaac Newton kedilere düşkünlükleri ile tanınan ünlü tarihsel kişiliklerdir. 
  • Her ne kadar liderlerve fatihler olarak tarihe iz bırakmış olsalar da, Jü Sezar, II. Henry ve Napolyon kedilerden korkuyordu.
  • Bir kedi kendi boyunun hemen hemen yedi katı yüksekliğe sıçrayabilir.
  • Munchkin kedisi diye bilinen cüce bir kedi ırkı, baskın bir gen mutasyonu nedeniyle kısa bacaklara sahiptir. Bu kediler isimlerini, 'Oz Büyücüsü' filmindeki cücelerden almıştır.
  • Dünyanın en çok parmaklı kedisi unvanı,Kanada'nın Alberta eyaletinde yaşayan Tiger isimli kediye aittir. Toplam 27 parmağı olan Tiger, bu şaşılacak rakamla 2002 yılında Guinness rekorlar kitabına adını yazdırmıştır.
  • Kayıtlara geçmiş en şişman kedi Avustralya'da yaşamış olan Himmy adlı bir kedidir. Himmy tartıya çıktığında ibre tam 23 kg 430 gr. göstermiştir.
  • Sağlıklı bir kedinin vücut sıcaklığı 38.9 derecedir.
  • Tüy kusmuğu diyip geçtiğimiz o yapışkan, biçimsiz şeyin bilimsel adı ''Trikobezoar''dır.
  • Kedilerin gözleri badem biçiminde , yuvarlak ve çekik olabilir.
  • Kedilerde kaşıntıya yol açan belli başlı nedenler şunlardır:
1.     Alerjik reaksiyonlar
2.     Pire benzeri asalaklar
3.     Hipertroid hastalıklar
4.     Hava kuruluğu
5.     Kötü beslenme
6.     Kötü tüy bakımı
7.     Mantar ve benzeri enfeksiyonlar

  • Yer çekimini bulan Isaac Newton aynı zamanda kedi kapısınında mucididir.
  • Fare öldürme rekoru, İskoçya'da yaşamış ve 21 yıllık yaşamı boyunca 29 bine yakın fare öldürmüş olan Towser adlı tekir kediye aittir. Bu dagünde yaklaşık olarak 4 fare demektir. Towser 1987 yılında ölmüştür.
  • Çoğu kedinin kirpiği yoktur.
  • Ev kedileri, saatte 50 km'ye kadar çıkabilen hızlara ulaşma yeteneğine sahiptir. Yabani kuzenleri çita ise, saatte 110 km gibi inanılmaz bir hıza ulaşabilir.
  • Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ilk kedi yarışması 1895'te New York Madison Square Garden 'da yapılmıştır.
  • 1952'de, Dusty adlı Teksas'lı tekir bir kedi, yaşamı boyunca tam 420 yavru doğurarak olağanüstü bir rekora imza atmıştır. Dusty son kez 18 yaşında yavrulamıştır.
  • İnsan vücudunda bulunan 206 kemiğe karşılık, kedilerin vücudunda 290 kemik vardır.
  • Kedi mırıltısının titreşim sıklığı saniyede 25 devire kadar çıkabilir.
  • Britanyalı Puss isimli bir kedi 1939 yılında, tam 36 yaşında ölmüştür.
    kaynak:Arden Moore/Kedi Anlama Kılavuzu

    5 Mart 2015 Perşembe

    0

    KEDİ SAHİPLENME


    Bu yazımda kedi sahiplenmede nelere dikkat etmemiz gerektiği  hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
    Arkadaşlar seçimden önce yavru kedi mi yoksa yetişkin kedi mi tercih edeceksiniz ilk önce bu nokta üzerinde yoğunlaşmanızı tavsiye ederim.  Bir kediyi eve getirmeden önce ilk etapta onunla uzun süre yaşayacağınızı unutmamanız gerekir. Bir kedinin ortalama ömrü 10-15 yıldır. Bir ev alırken, araba alırken belki yıllar önceden plan yaparsınız fakat bir kedi seçme işi 10-15 dakikanızı alır. Sizinle uzun yıllar yaşayacak olan kedinizi seçerken hassas davranmanızı ve yaşam tarzınıza uygun olmasını tavsiye ederim. Evinize gelecek olan yavru ya da yetişkin kedinin türü bu noktada önem arz eder. Eğer yoğun bir tempoda çalışıyorsanız tercihinizi kısa tüylü kedilerden yana kullanın. Çünkü genelde uzun tüylü kediler çevrenizin ve gözlemlerinizin sonucu size daha albenili gelebilir fakat uzun tüylü kedilerin bakımı kısa tüylülere göre daha uzun vakit alır ve yoğun çalışma temposu ile kedinize gerekli vakti ayıramayabilirsiniz. Gelelim yavru mu yetişkin mi? seçimine. Eğer sabırlı ve vakti olan biri iseniz yavru kedi tercih etmenizi öneririm. onun maskaralıklarıyla uğraşmak onunla zaman geçirmek için can atacaksınız. ayrıca size daha kolay alışıp daha güçlü bir bağ kurabilirsiniz.
    sokaktan  annesiz, yardıma muhtaç bir kedi sahiplenirseniz hem sizin için hem de yavru için ideal olacaktır. eğer evi pisletir, tuvaletini ortaya yapar gibi korkularınız varsa hiç endişelenmeyin. kediler iç güdüsel olarak tuvaletlerini hep kuma yaparlar. ihtiyacınız olan tek şey kum kabı ve kedi kumu.
    size uygun kediyi bulduktan sonra o eve gelmeden önce bir takım hazırlıklar yapmanız gerekir. öncelikle kedinize süper premium bir mama almalısınız. ev yemekleri  yada market mamaları ile beslemek ilerleyen yıllarda dostunuzda karaciğer ve böbrek sorunları yaratabilir. buda sizi hem maddi hem manevi olarak çok zorlayacaktır. ayrıca mama kabı ve su kabı da unutulmamalı.  ikinci olarak uygun bir kum kutusu almalısınız. bu kapalı veya açık bir tuvalet olabilir. ve tabii ki kum. topaklaşan bentonit kumlar silikon kumlara göre daha sağlıklı ve daha kullanışlıdır. tamamen doğal bir kum istiyorsanız çam peleti de satın alabilirsiniz. kediniz sıklıkla tırmaklarını törpülemek isteyecektir. kanepelerinizin ziyan olmasını istemezsiniz tabii ki :) bu yüzden tırmalama tahtası almalısınız. yada hasır ipten kendiniz bir tırmalama tahtası yapabilirsiniz. kedinizin tüy dökümünü azaltmak için uygun bir fırça alarak tüy yapısına göre düzenli olarak tarayabilirsiniz. başta bu ihtiyaçların maliyeti yüksek gelebilir fakat bunlar bi kez alacağınız malzemeler. sadece düzenli olarak mama, kum ve aşı masrafınız olacak. kedinizin aşılarını düzenli olarak yaptırmanız hem sizin hem de onun sağlığı açısından çok önemli. kedinizi sahiplendiğinizde en kısa zamanda bir veterinere götürüp muayenesini ve aşı programını yaptırmalısınız...
    Bu yazımda kedi sahiplenmede nelere dikkat etmemiz gerektiği  hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
    Arkadaşlar seçimden önce yavru kedi mi yoksa yetişkin kedi mi tercih edeceksiniz ilk önce bu nokta üzerinde yoğunlaşmanızı tavsiye ederim.  Bir kediyi eve getirmeden önce ilk etapta onunla uzun süre yaşayacağınızı unutmamanız gerekir. Bir kedinin ortalama ömrü 10-15 yıldır. Bir ev alırken, araba alırken belki yıllar önceden plan yaparsınız fakat bir kedi seçme işi 10-15 dakikanızı alır. Sizinle uzun yıllar yaşayacak olan kedinizi seçerken hassas davranmanızı ve yaşam tarzınıza uygun olmasını tavsiye ederim. Evinize gelecek olan yavru ya da yetişkin kedinin türü bu noktada önem arz eder. Eğer yoğun bir tempoda çalışıyorsanız tercihinizi kısa tüylü kedilerden yana kullanın. Çünkü genelde uzun tüylü kediler çevrenizin ve gözlemlerinizin sonucu size daha albenili gelebilir fakat uzun tüylü kedilerin bakımı kısa tüylülere göre daha uzun vakit alır ve yoğun çalışma temposu ile kedinize gerekli vakti ayıramayabilirsiniz. Gelelim yavru mu yetişkin mi? seçimine. Eğer sabırlı ve vakti olan biri iseniz yavru kedi tercih etmenizi öneririm. onun maskaralıklarıyla uğraşmak onunla zaman geçirmek için can atacaksınız. ayrıca size daha kolay alışıp daha güçlü bir bağ kurabilirsiniz.
    sokaktan  annesiz, yardıma muhtaç bir kedi sahiplenirseniz hem sizin için hem de yavru için ideal olacaktır. eğer evi pisletir, tuvaletini ortaya yapar gibi korkularınız varsa hiç endişelenmeyin. kediler iç güdüsel olarak tuvaletlerini hep kuma yaparlar. ihtiyacınız olan tek şey kum kabı ve kedi kumu.

    size uygun kediyi bulduktan sonra o eve gelmeden önce bir takım hazırlıklar yapmanız gerekir. öncelikle kedinize süper premium bir mama almalısınız. ev yemekleri  yada market mamaları ile beslemek ilerleyen yıllarda dostunuzda karaciğer ve böbrek sorunları yaratabilir. buda sizi hem maddi hem manevi olarak çok zorlayacaktır. ayrıca mama kabı ve su kabı da unutulmamalı.  ikinci olarak uygun bir kum kutusu almalısınız. bu kapalı veya açık bir tuvalet olabilir. ve tabii ki kum. topaklaşan bentonit kumlar silikon kumlara göre daha sağlıklı ve daha kullanışlıdır. tamamen doğal bir kum istiyorsanız çam peleti de satın alabilirsiniz. kediniz sıklıkla tırmaklarını törpülemek isteyecektir. kanepelerinizin ziyan olmasını istemezsiniz tabii ki :) bu yüzden tırmalama tahtası almalısınız. yada hasır ipten kendiniz bir tırmalama tahtası yapabilirsiniz. kedinizin tüy dökümünü azaltmak için uygun bir fırça alarak tüy yapısına göre düzenli olarak tarayabilirsiniz. başta bu ihtiyaçların maliyeti yüksek gelebilir fakat bunlar bi kez alacağınız malzemeler. sadece düzenli olarak mama, kum ve aşı masrafınız olacak. kedinizin aşılarını düzenli olarak yaptırmanız hem sizin hem de onun sağlığı açısından çok önemli. kedinizi sahiplendiğinizde en kısa zamanda bir veterinere götürüp muayenesini ve aşı programını yaptırmalısınız...

    4 Mart 2015 Çarşamba

    13

    KEDİLERDE MANTAR

                                                                
                    Kedilerde mantar hastalığı tırnağın, cilt ve derinin mantar enfeksiyonuyla enfekte olmasıdır. buna sebep olarak dışarıdan gelen bir enfeksiyon, bağışıklık sisteminin güçsüz olması, stres  gibi faktörler sralayabiliriz.     
                    Geçen yıl morfin geldikten sonra pamuğun sırtında ciddi yaralar farkettim.

    Ne yazık ki farkettiğimde yaralar epey ilerlemişti. sanırım eve yeni bir kedi geldiği için strese girdi. hemen veterinere gittik tabii ki. 3 hafta arayla iki doz mantar aşısı oldu. morfinle pamuğu yaklaşık 2 ay boyunca ayrı odalarda tuttum. bu arada veterinerimiz herhangi bir antifungal krem kullanmamızı önerdi. önce travazol isimli kremi kullandım. pek faydasını görmeyince terbisil isimli kreme geçtim. fakat ne yazık ki bundan da fayda görmedim. internetten araştırmalar yaptım ve ketoral şampuan ile hafta bir kez yıkanarak hızlı sonuç alabileceğimi öğrendim. fakat pamuk her kedi gibi sudan nefret ettiği için cesaret edemeyip ketoral krem aldım. bu arada enfeksiyon bana da bulaştı. önce vücudumda sivilce gibi kaşıntılı kabarcıklar oldu. daha sonra yuvarlak yaraya dönüştü. kendi yaralarım için de terbisil krem kullandım ve yaralarım hızla iyileşti. pamuğun yaralarını her gün batikonla temizleyip ketoral krem uyguladım. tabii ki uygulamada mutlaka eldiven kullandım. bu arada pamuk çok sessiz sakin sürekli ilgi isteyen bir kedi oldu. bu hastalık kedilerin psikolojisini de epey etkiliyor. pamuğun bulunduğu odayı ve gezdiği yerleri sık sık çamaşır suyuyla temizledim. mantar tedavisinde temizliğin çok çok önemli olduğunu öğrenmiştim internetten. tedaviden emin olmak için başka bir veterinere götürdüm. veteriner batikonda iyot olduğu için batikonu önermedi. bende sadece ketoral kremle devam ettim. yaklaşık bir ay sonra yaralardaki kanama geçti yaraların olduğu yerde sadece tüysüz deri kaldı.

     kremi kullanmaya devam ettim ve tedaviye başlangıçtan iki ay sonra yaralarda tüyler çıkmaya başladı.

    çok şükür ki kısa bir süre sonra da tamamen iyileşti. tedavi tamamen bittikten sonra tüm evi ve eşyaları çamaşır suyuyla dezenfekte ettim. tırmalama tahtası gibi yıkayamayacağım eşyaları da elektrik süpürgesiyle vakumladım.

                    mantar hastalığı tedavisi uzun süren ve gerçekten sabır isteyen bi hastalık. endişelenmeye gerek olmayan sadece düzenli tedavi, bakım ve temizlikle atlatabileceğiniz bir cilt hastalığı. inşaallah yazdığım tecrübelerimle sizlere faydalı olabilirim. mantar hastalığına tutulan tüm pisiciklere ve sahiplerine şifa diliyorum :)

    2 Mart 2015 Pazartesi

    3

    KEDİLERİ ANLAMAK 4 (KUYRUK HAREKETLERİ)

    Arkadaşlar hepinize iyi akşamlar;
    Bu bölümde kedi kuyruğu ile davranışı ilişkilendirmeyi anlatacağım.
    Genelde genel geçer bilgilerden biri olan kedinin kuyruğunu denge için kullanması olarak herkes tarafından  bilinir. Aslında kediler kuyruğunu her zaman olmasa da duygu ifadeleri içinde kullanırlar. Evet kediler çoğu zaman duygu ifadesinde kuyruklarına başvururlar fakat genel itibari ile pek dikkat edilmez bu duruma. size kısaca gözlemlediklerimi ve tecrübeleriimi aktarmak istiyorum.
      Dik kuyruk: Genelde mutlu kedilerin sıkça yaptığı harekettir. Sizi kapıda böyle karşılıyorsa bilinki özlenmişsinizdir.
      Alçak kuyruk: Genelde bu durum saldırganlık anlamına gelir. Bu duruma avına, oyuna odaklandığında görebilirsiniz. çoğu uzun tüylü kedilerde yapı gereği de bu durum gözlenebilir.
      Kuyruğu Bacakları arasına alma: Bu durumdaki kedi ya çok korkmuştur ya da itaat göstergesidir. Ev kedilerinde az rastlanan bir durumdur.
      Titreyen kuyruk: Kediniz  kuyruğunu titretiyorsa çok heyecanlanmış ya da bir duruma meraklanmış olabilir. Ayrıca bu özleminde ifadesidir.
       Ayrıca sorularınız olursa cevaplamaktan memnuniyet duyarım görüşmek üzere...

    1 Mart 2015 Pazar

    0

                                    KEDİLERİ ANLAMAK 3
                                    KEDİ DAVRANIŞLARI
             Merhaba arkadaşlar. Bu yazımda sizlerle kedi davranışları hakkında ufak gözlem ve araştırmalarımı paylaşmak istiyorum. Öncelikle kedileri kişilikli, akıllı, asil, inatçı ve umursamaz olarak tanımlayabiliriz. Kediler köpekler gibi sahiplerine aşık değillerdir. Şunu bilmelisiniz ki evinizde kedi besliyorsanız o sizin kediniz değil siz onun insanısınız J. Kedilerden af dilemelerini yada başka bir şekilde bizden özür dilemelerini bekleyemeyiz bunu sahiplerini memnun etmeye hevesli köpeklere bırakalım J. Kediler daima ne zaman ne istedikleri konusunda dürüsttürler. O an ne yapmak isterlerse ne kadar engellerseniz engelleyin eninde sonunda yapacaklardır.
               Yapılan araştırmalara göre kediler insanın en iyi dostu olarak bilinen köpekleri tüm dünyada sessiz sedasız geride bırakmış durumdalar. Bir kitaptan edindiğim bilgiye göre sadece ABD’de 74 milyon köpeğe karşılık 90,5 milyon kedi yaşıyor. İnsanların ağzından köpeğim beni çok seviyor cümlesini sıklıkla duyabiliriz. Fakat kedi sahipleri kedileriyle olan ilişkilerini anlatırken seslerinde bambaşka bir coşku oluyor J. Çünkü kediler ne kadar umursamaz ve inatçı olsalar da onların huzur verici mırıldanmaları, kucağımızdaki sıcaklıkları, sevimli soytarılıkları biz kedi sahiplerini kendilerine aşık etmeyi başarıyor. Şimdi kısaca kedilerin hangi davranışları niçin yaptığı hakkında edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
                    Uyku: kediler günün yaklaşık 16-17 saatini uyuyarak geçirirler. Ve bu saatler genellikle gündüz vakitleridir. Tüm kedi sahipleri bilirler ki evde ışıklar sönüp uyumaya hazırlandığımızda kedilerimiz için oyun vaktidir J. Morfin ve pamuk genellikle gece ve sabahın erken saatlerinde deli gibi koşuşturup oyun oynarlar. Tabii ki bu arada biz uyurken üzerimizden bi anda 8 pati defalarca koşup geçer. Uyuyan bir insana saygı göstermezler J. Kedilerinde insanlar gibi uykuya dalış ve derin uyku evreleri vardır. Genelde gündüz saatlerinde derin uykuda olurlar hatta rüya bile görürler! Uyku sırasında ağız şapırdatma, pati sallama, titreme gibi hareketleri oluyorsa bilin ki kediniz rüya görüyordur. Biz pamuğun tırnak kesme işlemini genelde derin uykuya daldığında yapıyoruz. kendisi ayaklarına dokunulmasından hiç hazzetmez. O uyanıp uyku sersemiyle ne olup bittiğini anlayana kadar bizde işimizi bitirmiş oluyoruz :). Bu da kedilerinin tırnaklarını kesmekte zorlanan arkadaşlara bir ipucu olsun :).
           Oyun: kediler aklınıza gelebilecek her türlü nesneyle oyun oynama yeteneğine sahip canlılar J. Bu ten çorap, gazete kağıdı hatta halı kenarı bile olabilir. Çoğu zaman sabah uyandığımızda holdeki halıfleksin katlanıp yer değiştirdiğini görüyorum. Bunu nasıl yapıyorlar akıl erdiremiyorum J. Zamanında pamuğa onlarca oyuncak alıp hiç birinin yüzüne bakmayıp da çorap, peçete gibi şeylerle deli gibi oynadığını gördüğümden beri oyuncaklara para vermekten vazgeçtim J. Eğer bir tane kediniz varsa bence mutlaka ikiye çıkarın. Özellikle yoğun çalışıp, gündüz evde olmayıp akşamda yorgunluktan kedinizle ilgilenemiyorsanız.. Morfin gelmeden önce pamuk eşimin işten gelmesini dört gözle bekler ve tüm gün yalnızlıktan sıkılırdı. Onu evde yalnız bırakıp arkadaşlarıyla gezmeye bile gitmek istemezdi. Morfin geldikten sonra kapıda karşılamalar sıkıntıdan değil meraktan olmaya başladı J. Tabii ki bize olan sevgisi azalmadı hâlâ canı istediğinde kucağımızda yatar ve geceleri muhakkak bizimle uyumak ister. Velhâsıl kedinizin sıkılmasını istemiyorsanız mutlaka ikinci bir kedi sahiplenin çünkü onların oyuncaklardan daha çok oyun arkadaşlarına ihtiyaçları var…